top of page
Abnormality kelimesi anlamı:
(noun)
anormallik, bozukluk, sapkınlık, olağandışılık.

Benzer Anlamlılar:

anomaly, irregularity, aberration, oddity, peculiarity

Zıt Anlamlılar:

normality, regularity, uniformity

İlgili Kelimeler:

abnormal, genetic abnormality, structural abnormality

Abnormality   kelimesi cümlede kullanımı:



1. Anormallik:
Normal veya alışılmışın dışında olan bir durum veya özellik


The doctor detected an abnormality in her test results.
(Doktor, test sonuçlarında bir anormallik tespit etti.)

The engineers found an abnormality in the structure of the building.
(Mühendisler, binanın yapısında bir anormallik buldular.)

There was a slight abnormality in the baby's heartbeat.
(Bebeğin kalp atışında hafif bir anormallik vardı.)



2. Sapma:
Normal veya beklenen duruma uygun olmayan bir değişiklik veya farklılık


The scientists studied the genetic abnormalities in the sample.
(Bilim insanları, örnekteki genetik sapmaları inceledi.)

The abnormality in the data suggested a possible error.
(Verideki sapma, olası bir hatayı işaret ediyordu.)

Her behavior showed signs of psychological abnormality.
(Davranışları, psikolojik bir sapmanın işaretlerini gösteriyordu.)



3. Bozukluk:
Vücutta veya zihinde normalden sapmış bir işlev bozukluğu veya hastalık


The condition is caused by a genetic abnormality.
(Bu durum, genetik bir bozukluktan kaynaklanır.)

They were concerned about the abnormality in his brain scan.
(Beyin taramasındaki bozukluktan endişe duydular.)

The abnormality in her vision required further examination.
(Görme bozukluğu, daha fazla inceleme gerektiriyordu.)

Abnormality  kelimesi ile ilgili cümle örnekleri:

  • The doctor detected an abnormality in the X-ray.
    • (Doktor, röntgende bir anormallik tespit etti.)

  • She was concerned about the abnormality in her blood test.
    • (O, kan testindeki anormallik konusunda endişeliydi.)

  • The engineers found an abnormality in the machine’s operation.
    • (Mühendisler, makinenin çalışmasında bir anormallik buldular.)

  • There was an abnormality in the baby’s heartbeat.
    • (Bebeğin kalp atışında bir anormallik vardı.)

  • The abnormality in the data caused confusion among the scientists.
    • (Verideki anormallik, bilim insanları arasında kafa karışıklığına neden oldu.)

  • He noticed an abnormality in the way the computer was functioning.
    • (O, bilgisayarın çalışmasında bir anormallik fark etti.)

  • The abnormality in the weather patterns this year is alarming.
    • (Bu yılki hava düzenlerindeki anormallik endişe verici.)

  • The surgeon corrected the abnormality during the operation.
    • (Cerrah, ameliyat sırasında anormalliği düzeltti.)

  • The report highlighted an abnormality in the financial records.
    • (Rapor, mali kayıtlarındaki bir anormalliği vurguladı.)

  • An abnormality in the engine caused the car to break down.
    • (Motordaki bir anormallik, arabanın bozulmasına neden oldu.)

  • The study revealed a genetic abnormality in the sample.
    • (Çalışma, örnekte genetik bir anormallik ortaya çıkardı.)

  • The doctor assured her that the abnormality was treatable.
    • (Doktor, ona anormalliğin tedavi edilebilir olduğunu söyledi.)

  • They investigated the abnormality in the system’s performance.
    • (Onlar, sistemin performansındaki anormalliği incelediler.)

  • The scan showed an abnormality in the patient’s brain.
    • (Tarama, hastanın beyninde bir anormallik gösterdi.)

  • He was concerned about the abnormality in his heart rhythm.
    • (O, kalp ritmindeki anormallik konusunda endişeliydi.)

  • The abnormality in the child’s development worried the parents.
    • (Çocuğun gelişimindeki anormallik, ebeveynleri endişelendirdi.)

  • The technician reported an abnormality in the power supply.
    • (Teknisyen, güç kaynağında bir anormallik bildirdi.)

  • The abnormality in the company’s accounts raised suspicion.
    • (Şirketin hesaplarındaki anormallik, şüphe uyandırdı.)

  • She was relieved to learn that the abnormality was benign.
    • (O, anormalliğin iyi huylu olduğunu öğrenince rahatladı.)

  • The team worked to identify the cause of the abnormality.
    • (Takım, anormalliğin nedenini belirlemek için çalıştı.)

Comments:

Yeni eklenenler

English words with letters on the sky for english dictionary (1).png

Günün Kelimesi

word of the day

Yeni Güncellenenler

English words with letters on the sky for english dictionary (2).png
bottom of page