top of page
Abduction kelimesi anlamı:
(noun)
kaçırma, alıkoyma, kaçırma eylemi, adam kaçırma, kız kaçırma.

Benzer Anlamlılar:

kidnapping, abduction, seizure, snatching, carrying off, hijacking

Zıt Anlamlılar:

liberation, return, restoration, release

İlgili Kelimeler:

abduct, abducted, child abduction, illegal abduction

Abduction   kelimesi cümlede kullanımı:



1. Kaçırma:
Bir kişiyi zorla veya tehditle alıkoyma ve götürme eylemi


The abduction of the child caused widespread panic.
(Çocuğun kaçırılması, geniş çapta panik yarattı.)

The authorities are investigating the abduction case.
(Yetkililer, kaçırma vakasını araştırıyor.)

The movie is based on a true story of abduction.
(Film, gerçek bir kaçırma hikayesine dayanıyor.)



2. Alıkoyma:
Bir kişiyi zorla bir yerde tutma eylemi


The abduction of the tourists shocked the community.
(Turistlerin alıkonulması, toplumu şok etti.)

He was charged with abduction and held without bail.
(Kaçırma suçu ile yargılandı ve kefaletle serbest bırakılmadı.)

Abduction for ransom is a common crime in the area.
(Fidye için alıkoyma, bölgede yaygın bir suçtur.)



3. Gasp Etme:
Bir kişiyi zorla bir yerden alıp götürme


The gang's abduction of the businessman was well-planned.
(Çetenin iş adamını kaçırması iyi planlanmıştı.)

Her quick thinking prevented the abduction.
(Hızlı düşünmesi, kaçırılmayı önledi.)

The police foiled an abduction attempt last night.
(Polis, dün gece bir kaçırma girişimini engelledi.)

Abduction  kelimesi ile ilgili cümle örnekleri:

  • The news of the child's abduction shocked the town.
    • (Çocuğun kaçırılma haberi kasabayı şok etti.)

  • She was terrified by the possibility of abduction.
    • (Kaçırılma olasılığı onu dehşete düşürdü.)

  • The police issued an alert after the abduction was reported.
    • (Kaçırılma bildirildikten sonra polis bir uyarı yayınladı.)

  • Abduction cases have increased in recent years.
    • (Kaçırılma vakaları son yıllarda arttı.)

  • The abduction of the politician caused a national outcry.
    • (Politikacının kaçırılması ulusal bir tepkiye yol açtı.)

  • Parents are always concerned about the risk of abduction.
    • (Aileler, her zaman kaçırılma riski konusunda endişelidir.)

  • She was taken aback by the details of the abduction.
    • (Kaçırılma olayının ayrıntılarından şaşkına döndü.)

  • The abduction was planned carefully over several months.
    • (Kaçırılma olayı, birkaç ay boyunca dikkatlice planlandı.)

  • The movie depicted a dramatic abduction scene.
    • (Film, dramatik bir kaçırılma sahnesi tasvir etti.)

  • He was arrested for his involvement in the abduction.
    • (Kaçırılmaya karıştığı için tutuklandı.)

  • Abduction is a serious crime with severe penalties.
    • (Kaçırılma, ciddi cezaları olan ağır bir suçtur.)

  • The abduction of the heiress made headlines worldwide.
    • (Mirasçının kaçırılması dünya çapında manşetlere çıktı.)

  • The family lived in fear after the abduction attempt.
    • (Aile, kaçırma girişiminden sonra korku içinde yaşadı.)

  • Abduction prevention programs are essential for child safety.
    • (Kaçırılmayı önleme programları, çocuk güvenliği için gereklidir.)

  • She was relieved when the abduction victim was found safe.
    • (Kaçırılan kurbanın güvende bulunması onu rahatlattı.)

  • The abduction investigation involved multiple agencies.
    • (Kaçırılma soruşturmasına birçok ajans dahil oldu.)

  • The novel's plot centered around a mysterious abduction.
    • (Romanın konusu, gizemli bir kaçırılma etrafında dönüyordu.)

  • The authorities worked tirelessly to solve the abduction case.
    • (Yetkililer, kaçırılma davasını çözmek için yorulmadan çalıştı.)

  • His sudden disappearance led to fears of abduction.
    • (Aniden ortadan kaybolması, kaçırılma korkularına yol açtı.)

  • The community came together to search for the abduction victim.
    • (Topluluk, kaçırılan kurbanı aramak için bir araya geldi.)

Comments:

Yeni eklenenler

English words with letters on the sky for english dictionary (1).png

Günün Kelimesi

word of the day

Yeni Güncellenenler

English words with letters on the sky for english dictionary (2).png
bottom of page