top of page
Abbot kelimesi anlamı:
(noun)
başrahip, baş papaz.

Benzer Anlamlılar:

prior, head monk, superior, cleric

Zıt Anlamlılar:

-

İlgili Kelimeler:

abbey abbot, abbot of the monastery

Abbot   kelimesi cümlede kullanımı:



1. Başrahip:
Bir manastırın veya dini topluluğun başında bulunan rahip


The abbot led the prayers in the abbey.
(Başrahip, manastırdaki duaları yönetti.)

He was appointed as the abbot of the monastery.
(O, manastırın başrahibi olarak atandı.)

The abbot is responsible for the spiritual guidance of the monks.
(Başrahip, rahiplerin manevi rehberliğinden sorumludur.)



2. Manastır Lideri:
Bir manastır topluluğunun idari ve dini lideri


The abbot made important decisions regarding the monastery's operations.
(Başrahip, manastırın işleyişiyle ilgili önemli kararlar aldı.)

As the abbot, he ensured the well-being of the entire community.
(Başrahip olarak, tüm topluluğun refahını sağladı.)

The abbot's leadership was crucial during times of crisis.
(Kriz zamanlarında başrahibin liderliği çok önemliydi.)



3. Rehber Rahip:
Rahiplere manevi ve ahlaki rehberlik eden kıdemli rahip


The abbot offered counsel to the monks during difficult times.
(Başrahip, zor zamanlarda rahiplere danışmanlık yaptı.)

Under the abbot's guidance, the monastery flourished.
(Başrahibin rehberliğinde, manastır gelişti.)

The abbot's teachings were respected and followed by all.
(Başrahibin öğretileri, herkes tarafından saygı gördü ve takip edildi.)

Abbot  kelimesi ile ilgili cümle örnekleri:

  • The abbot welcomed the new monks to the abbey.
    • (Başrahip, yeni rahipleri manastıra karşıladı.)

  • The abbot led the morning prayers.
    • (Başrahip, sabah dualarını yönetti.)

  • The community respected the abbot for his wisdom.
    • (Topluluk, başrahibin bilgeliğine saygı duydu.)

  • The abbot made important decisions for the monastery.
    • (Başrahip, manastır için önemli kararlar aldı.)

  • Everyone listened carefully when the abbot spoke.
    • (Başrahipkonuştuğunda herkes dikkatle dinledi.)

  • The abbot’s room was simple but peaceful.
    • (Başrahibin odası basit ama huzurluydu.)

  • The abbot blessed the visitors before they left.
    • (Başrahip, ziyaretçileri ayrılmadan önce kutsadı.)

  • The abbot had a calm and gentle demeanor.
    • (Başrahip, sakin ve nazik bir tavra sahipti.)

  • The abbot often walked in the monastery gardens.
    • (Başrahip, sık sık manastır bahçelerinde yürürdü.)

  • The abbot was known for his kindness.
    • (Başrahip, nezaketiyle tanınırdı.)

  • The abbot guided the monks in their spiritual journey.
    • (Başrahip, rahipleri manevi yolculuklarında yönlendirdi.)

  • The abbot’s advice was sought by many.
    • (Başrahibin tavsiyesi birçok kişi tarafından arandı.)

  • The abbot took care of the monastery’s needs.
    • (Başrahip, manastırın ihtiyaçlarıyla ilgilendi.)

  • The abbot’s wisdom helped solve many problems.
    • (Başrahibin bilgeliği birçok sorunun çözülmesine yardımcı oldu.)

  • The abbot was deeply respected by everyone in the community.
    • (Başrahip, topluluktaki herkes tarafından derin bir saygı gördü.)

  • The abbot’s leadership was crucial during difficult times.
    • (Başrahibin liderliği zor zamanlarda çok önemliydi.)

  • The abbot managed the monastery’s affairs with great skill.
    • (Başrahip, manastırın işlerini büyük bir ustalıkla yönetti.)

  • The abbot played a key role in the expansion of the monastery.
    • (Başrahip, manastırın genişlemesinde kilit bir rol oynadı.)

  • The abbot’s teachings were passed down through generations.
    • (Başrahibin öğretileri nesiller boyu aktarıldı.)

  • The abbot’s influence extended beyond the monastery walls.
    • (Başrahibin etkisi manastır duvarlarının ötesine yayıldı.)

Comments:

Yeni eklenenler

English words with letters on the sky for english dictionary (1).png

Günün Kelimesi

word of the day

Yeni Güncellenenler

English words with letters on the sky for english dictionary (2).png
bottom of page